Öncelikle bulunma zorunluluğumuz olduğu ortamdaki kişi ya da
bulunduğunuz ortamdaki herkez sizi sevmiyorsa ve sizde onu ya da onları
sevmiyorsanız işleri düştüğünde konuşuyorlar ya da size belli etmeden
sizin yüyüzünüze karşı sizi küçümsüyor ise onlar ile konuşmanın ya da
mecburi bir konuşmada incelik göstermenin gerekmediğini düşünüyorum .
Manasız bir şey . Bende öyle yapıyorum . En azından kendimizi
kullandırtmamış oluyoruz . Ben dediğimi yap yaptığımı yapma değilde
demediğimi yapma yaptığımı yap diyeceğim size . Çünkü söylediklerim ve
yaptıklarımın hepsi benim ve aklı olan herkez için doğru olduğunu
düşündüğüm şeylerdir .
En gıcık kağtığım şey ne biliyor musunuz
okulda ? Anahtarımı evde unuttuğumda birinin anahtarını denemek isteyip
sorduğumda götü kalkmış piçlerin bana benim anahtarım hiç bir kilidi
açmıyor demeleri . Denedin mi lan diye sormak gelmiyor mu insanın
içinden ? Ya da birinin ilginç ya da güzel bir kalemi olur bakmak
istersin benim için değerli kimseye vermiyorum demesi . Sanki ben cebe
atıcam ya da g*tüme sokucam . Mal hepsi . Ama ertesi gün senin kalemine
bakmak isterler işte o zaman ben onlara birşey derdim ama sadece hayır
demekle yetindim kuş kadar beyni bile varsa o kadarını anlar . Biraz
ağır konuşuyorum ama burası benim içimi rahatça dökebildiğim tek yer .
Ve içimi dökmeyi bir kenera bırakın sevgili okuyucularım hepsi bu laflar
fazlasıyla hak ediyor .
Bazen doğru arkadaşlar olmayınca yalnız
olmaktan rahatsız olmayan bir kişiliğim var . İyi ki öyle arkadaşlarım
yok . İyi ki böyle bir özelliğim var . Bu benim için bir lütuf farkı .
Eğer anlaşamıyorsak yanlız kalmaktan korktuğumuz için birisiyle
arkadaşlık edip onu çekiceksek olmayın arkadaş . İçinizi dökün küfür
edin ve bir daha da konuşmayın .
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder