12.10.2012
Merhaba arkadaşlar . Şu son birkaç gün birşey yazmadım carpe diemle
ilgili . Çok şey yaşadım ve hepsini size anlatmak istiyorum . Aslında
birkaç gün önce yazmam gerektiğini biliyorum fakat biraz uzun bir yazı
olmasını istedim . Carpe diem'i hatırlıyorsunuzdur ama ben yinede bir
hatırlatmak istiyorum carpe diem anı yaşamak . Felsefem ise yaşadığın
anı kavra ve hyatını olağan üstü yap . Bence gerçekten yapıp cesaret
depoladığımızda kendimizi daha mutlu oluyoruz bence . Mersinde yaşıyorum
ve şu sıralar her gece şimşekler çakıyor . Bulutlar, gökyüzü ve yapmur o
kadar güzeldi . Yaşadığım yer site içinde bir yer üç katlı villalar
halinde . Üçken çeklinde çatılarımız var . İçimde keşke dedim ; keşke
çatıda uzanıp gökyüzünü seyredebilseydim . Ve tahmin edin ne oldu .
Yaptım ! Çatıya tırmandım ve en uç köşede uzanıp gökyüzünü seyrettim
hemde gece . Çok eğlenceliydi . Herşey o kadar güzeldiki . O anda
sorunlar dertler herşey uçup gidiyor sadece o an oluyor .
Ve
sonra başka bir gün . . .Derhaneye gidicektim . Okulda çıktım . Okul
çıkışı yeni bir tanıştığım biriyle beraber bindim . Okulun birazcık
ilerizindede benim öküz sevgilim bindi . Yolculuk boyunca otobüste 6
kişi felandık . Yani otobüs bomboş bile diyebiliriz oturacak birçok yer
var .Hani bir süre gittik filan sonrasında ben yeni tanıştığım arkadaşın
yanından kalktım ve başka bir koltuğa geçtim . Çünkü aklıma öküz
sevgilimin yanına oturmak fikri geldi . Kalbim deli gibi atıyordu . Ama
onu gıcık etmeyi çok seviyorum . Yani sevgilisi olsam sonrun olmazdımda
eskiyiz artık biz . Ve o oturduğum koltuktan kaltıp cesaretimi topluyup
onun yanına oturdum . Gülme krizinin eşiğindeydim ama kendimi tuttum . O
kadar komikti başını bana çevirmemek için sanki ayrı bir gayret
gösteriyordu . Boynunu otobüsün pencerisine doğru o kadar uzun ve fazla
çevirmiştiki boyun tutulmasının eşiğinde olduğunu söyleyebilirim .
Aslında evi ineceğim yere çok yakındı hatta orda inecektim fakat biraz
üşendiğimi söyleyebilirim . Hiç konuşmadık yol boyunca fakat evinin
önünde insem yüzde yüz benimle konuşurdu o konuşmasa bile ben yarın
okulda görüşürüz derdim . Bu onu çılgına çevirirdi .
Neyse
hayalleri bir tarafa bırakıp gerçekte neler oldu onu anlatayım . Otobüs
ışıklarda durdu normalde orada inmem gerekti onun evinin orada inmeye
kararlıydım fakat sonra bir anda ona o kadar çok sinirlendim ki o anlık
ortada bir şey yoktu otobüsten çok hızlı adımlarla indim bana bakıyor mu diye arkama baktığımda bakmıyordu ve yürüyüp ona bakarken de yanlışlıkla
önümde duran 1.5 m büyüklüğündeki çöp kontenyırına çarptım . Tam bir
feleketti ama eski bana göre şimdi ise carpe diem sağ olsun sadece
kendime gülüp geçtim . Ve ve dershanenin ortasında bir başka carpe
diemci olan biyoloji hocamızla dans ettim . Sayılır kısa sürdü elimde
kantinden aldığım çay vardı o yüzden kısa sürdü malesef çokta açtım .
Aaa bide başka biriyle de görüştüm yani aslında aynı dershaneye gidiyoruz
. Ona da salak öküz diyelim yakışıklı bir çocuk ama hafif alık olduğunu
düşünüyorum .Yok alık iyi bir ona o zaman alık öküz diyelim . Kulağa
daha hoş geliyor . Onla konuşabilmeyi de başardım üstün cesaretim
sayesinde. Devamı çok yakında . . . Belki
yarın belki yarında yakın !
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder