5 Haziran 2013 Çarşamba

Carpe diem günlükleri 2

12.10.2012
Merhaba arkadaşlar . Şu son birkaç gün birşey yazmadım carpe diemle ilgili . Çok şey yaşadım ve hepsini size anlatmak istiyorum . Aslında birkaç gün önce yazmam gerektiğini biliyorum fakat biraz uzun bir yazı olmasını istedim  . Carpe diem'i hatırlıyorsunuzdur ama ben yinede bir hatırlatmak istiyorum carpe diem anı yaşamak . Felsefem ise yaşadığın anı kavra ve hyatını olağan üstü yap . Bence gerçekten yapıp cesaret depoladığımızda kendimizi daha mutlu oluyoruz bence . Mersinde yaşıyorum ve şu sıralar her gece şimşekler çakıyor . Bulutlar, gökyüzü ve yapmur o kadar güzeldi . Yaşadığım yer site içinde bir yer üç katlı villalar halinde . Üçken çeklinde çatılarımız var .  İçimde keşke dedim ; keşke çatıda uzanıp gökyüzünü seyredebilseydim . Ve tahmin edin ne oldu . Yaptım ! Çatıya tırmandım ve en uç köşede uzanıp gökyüzünü seyrettim hemde gece  . Çok eğlenceliydi . Herşey o kadar güzeldiki . O anda sorunlar dertler herşey uçup gidiyor sadece o an oluyor .
  Ve sonra başka bir gün . . .Derhaneye gidicektim . Okulda çıktım . Okul çıkışı yeni bir tanıştığım biriyle beraber bindim . Okulun birazcık ilerizindede benim öküz sevgilim bindi . Yolculuk boyunca otobüste 6 kişi felandık . Yani otobüs bomboş bile diyebiliriz oturacak birçok yer var .Hani bir süre gittik filan sonrasında ben yeni tanıştığım arkadaşın yanından kalktım ve başka bir koltuğa geçtim . Çünkü aklıma öküz sevgilimin yanına oturmak fikri geldi . Kalbim deli gibi atıyordu . Ama onu gıcık etmeyi çok seviyorum . Yani sevgilisi olsam sonrun olmazdımda eskiyiz artık biz . Ve o oturduğum koltuktan kaltıp cesaretimi topluyup onun yanına oturdum . Gülme krizinin eşiğindeydim ama kendimi tuttum . O kadar komikti başını bana çevirmemek için sanki ayrı bir gayret gösteriyordu .  Boynunu otobüsün pencerisine doğru o kadar uzun ve fazla çevirmiştiki boyun tutulmasının eşiğinde olduğunu söyleyebilirim . Aslında evi ineceğim yere çok yakındı hatta orda inecektim fakat biraz üşendiğimi söyleyebilirim . Hiç konuşmadık yol boyunca fakat evinin önünde insem yüzde yüz benimle konuşurdu o konuşmasa bile ben yarın okulda görüşürüz derdim . Bu onu çılgına çevirirdi .
  Neyse hayalleri bir tarafa bırakıp gerçekte neler oldu onu anlatayım . Otobüs ışıklarda durdu normalde orada inmem gerekti onun evinin orada inmeye kararlıydım fakat sonra bir anda ona o kadar çok sinirlendim ki o anlık ortada bir şey yoktu otobüsten çok hızlı adımlarla indim bana bakıyor mu diye arkama baktığımda bakmıyordu ve yürüyüp ona bakarken de yanlışlıkla önümde duran 1.5 m büyüklüğündeki çöp kontenyırına çarptım . Tam bir feleketti ama eski bana göre şimdi ise carpe diem sağ olsun sadece kendime gülüp geçtim . Ve ve dershanenin ortasında bir başka carpe diemci olan biyoloji hocamızla dans ettim . Sayılır kısa sürdü elimde kantinden aldığım çay vardı o yüzden kısa sürdü malesef çokta açtım . Aaa bide başka biriyle de görüştüm yani aslında aynı dershaneye gidiyoruz . Ona da salak öküz diyelim yakışıklı bir çocuk ama hafif alık olduğunu düşünüyorum .Yok alık iyi bir ona o zaman alık öküz diyelim . Kulağa daha hoş geliyor . Onla konuşabilmeyi de başardım üstün cesaretim sayesinde. Devamı çok yakında . . . Belki yarın belki yarında yakın !

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder