24.02.2013
Kulağınızda kulaklık ve en sevdiğiniz müzikleri dinlerken yumuşacık
yatağınızda uzanıyorsunuz . Gözleriniz kapalı ve hayaller kurarken hayat
ne
kadar da güzel dimi ! Güzel bir hayat gibi …
Onun yerine kim matematik çalışmak ister ki . Ben istemem. Ama bu bu ayno bir hastanın ilacını alması gerektiği gibi birşey .
Ben
hep yatağımda sonsuza kadar milyonlarca kitap okuyarak geçirmek isterim
. Çünkü okudığum kitapların hepsi mutlu sonla bitiyor . Orda ki
kahramanlar benim yaşamak istediklerimi yaşıyor . Çokta acı çekmeden
mutlu oluyorlar .Ruh eşlerini gerçek aşklarını ve en önemlisi ise onları
seven gerçek insanlarla beraber oluyorlar .
Benim hayatımda ise
tam tersi oluyor . %50'si platonik ,%0,90'ı sapık , % 20'si başı bağlı ,
%2i çıktığımız halde bana aşık değil . Geri kalan oran ise gerçek
aşkımı binde bulma olasılığımdır .
Öküzden sonra birini buldum
sanmıştım aslında ama o da %0,90'lık oranın içindeymiş meğer. Karşı
derhanenin penceresinden bana bakıyordu ben ilk başta tanımamıştır öyle
bakıyordur dedim . Ama ikinci yani diğer tenefüslerinde de bakınca benim
için geldiğini düşündüm.
Ama öyle değilmiş arkadaşının başı ağrıyormuş . Ben sormadım tabii ona bunı.
Ben
ona hiç bir zaman ön yargılı davranmadım oysaki herhes kime sorsam onun
hakkında kötü şeyler söylüyor ( ona aşıl olanlar istisnadır ) . Kendini
beğenmiş , küstah filan filan … Bense salak gibi onu hep savundum .
Bunları söyleyenlere öyle biri değil dedim ama öyleymiş . Beni hayal
kırıklığına uğrattı . Çünkü onu gerçekten sevebileceğimi biliyordum. Ama
olmadı işte .
Şimdi diyeceksiniz nerden nereye aöa olsun içimi
döktüm size. Neyse ben iyisi sınıf ayrımın ve aşkların olduğu zamandaki
kitabıma geri döneyim . Ve ne olursa olsın hayattan sızlanmayı
bırakmalıyız ve mutlu olmalıyız . Bizim okulda bir kimya hocası var
hayati hoca . Şöyle derdi bize ; Hayat kısa değmez
bir erkek için üzülmeye.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder